Ailesinin evinin içinde dikkatli ama hızlı adımlarla ilerleyen Simge Özdel, hayatını toparlıyor.
Adana’da depremde yıkılan dairesinden bulabildiği her şeyin yanı sıra şeker hastası babası için acil ilaçlar almak üzere oda oda dolaşmaktadır.
Simge, sarsıntılar başladığında çocukluk yatak odasındaydı.
Resim: Simge Özdel, Adana’daki aile evinden geriye kalanların içinde.
“Binanın üzerime düştüğünü fark ettim. Sonra koridora kaçtım ve kapıyı kapattım ve kapattığımda tüm duvar yıkıldı” diyor.
Aileye müfettişler tarafından binanın güçlendirileceği ve bir noktada geri dönebilecekleri söylendi.
Ama şimdilik, üçü birlikte yaşayacak. İstanbul.
Resim: Simge Özdel, ailesinin Adana’daki evini dikkatle geziyor.
Yükselen öfke
Halkın öfkesi her geçen gün artıyor. türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan depreme verdiği tepkiyi savunmak için mücadele etti.
Maraş’ta çöken ve binlerce insanı öldüren konut projelerinden birini övdüğü birkaç yıl önceki videolar ortaya çıktı.
Birinde, önünde bir kampanya durağı sırasında çekilmiş Türkiye’nin Mart 2019 seçimlerinde Sayın Erdoğan, “İmar affıyla 144 bin 156 Maraşlının sorununu çözdük” dedi.
Resim: İnsanlar İskenderun’da yıkık dökük bir binanın molozları üzerinde yürüyor.
Eleştirmenler, milyonlarca binadaki hataları affeden afların ve zorunlu güvenlik önlemlerinin eksikliğinin muhtemelen artan ölü sayısına katkıda bulunduğunu söylüyor.
‘Hep geriye gidiyoruz’
İskenderun’da motosikletine erzak dolduran Mustafa Önal ile karşılaşıyoruz. Depremden bu yana ilk kez dairesine adım atacak.
Artçı sarsıntılardan korkuyor ve bizi evini görmeye davet ediyor. Binanın iç ve dış cephelerinde derin çatlaklar mevcuttur.
Podcast’lerinizi aldığınız her yerden Sky News Daily’ye abone olmak için tıklayın
Mustafa açgözlülük görür.
“Türkiye’de bir ilerleme yok” diyor.
“Hep geriye gidiyoruz. Mimarlar, müteahhitler, nasıl çalabileceklerine, nasıl kazanabileceklerine bakıyorlar.”
Devamını oku:
Öncesi ve sonrası görüntüleri deprem tahribatını gözler önüne seriyor
Deprem sonrası Türkiye’den kaçan Suriyeli mülteciler
Adana Mimarlar Odası Başkanı Sedat Gül bizi şehirde, depremde tamamen yerle bir olan bir binanın yanında karşılıyor. O kızgın.
“Denetim sürecinde bir boşluk oluştu” diyor.
“Belediyeler ve müteahhitler gibi yerel yönetimler, etikten uzak, kestirme yollara başvurarak para kazanmaya çalıştılar.
Resim: Adana Mimarlar Odası Başkanı Sedat Gül
“Kişisel çıkarları için kanundaki boşlukları kullandılar.”
Binaların altyapısının standartlara uygun olmadığı konusunda uyarılar yapıldı.
Geçen yıl, Türk çevre bakanı ülkedeki 6,8 milyon evin riskli kabul edildiğini ve 1,5 milyon evin acilen yıkılması gerektiğini söyledi.
Bölgede dikkat çeken, yan yana duran, biri yok olan, diğeri ise tamamen bozulmamış, bambaşka kaderlerle karşı karşıya kalan bu yapılardır.
Bunun gibi büyük çatlakları olan bir sürü bina var ve şimdi bunların denetlenmesi gerekecek. Yapısal hasar varsa, yıkılmaları gerekir.
cehennem gibi bir manzara
Liman kenti İskenderun’da Fatma, evine geri dönmek için çaresizdir.
Kızının ve torununun hala yanan binada olduğunu söylüyor.
Resim: İskenderun liman kenti sakini Fatma
“Gittiler, gittiler” diye ağlıyor. “Nefes alamıyorum.”
Onu kucaklayan bir akrabası tarafından teselli edilir. Cehennem bir manzara.
O ender, durgun anlarda burası bir yas müzesi gibi hissettiriyor.
Elbette kimse ziyaret etmeyi seçmedi ve yine de pek çok kişi ayrılmak için mücadele edecek.