Suriye sınırına yakın Antakya’ya vardığımızda oldukça acıklı bir manzarayla karşılaştık.
Adana havaalanından o yol boyunca belki 50-60 kilometre yol kat ettik.
Buradaki hemen hemen her bina bir şekilde etkilenmiştir. Etrafımda hasarlı binalar var.
Türkiye-Suriye depremi – güncellemeler: Dondurucu havanın ortasında mahsur kalan sakinlere ulaşılamıyor
Image: Adana havaalanı, kurtarma çalışmalarına yardım etmek için seyahat eden insanlarla dolu
Sekiz katlı bir konut binasının enkazında, birkaç gönüllü kazma ve çıplak elleriyle molozları çıkarmaya çalışıyor.
Başka bir binada sesler duyuyorlar. Arada sırada bize sessiz olmamızı söylüyorlar, böylece küçük matkaplarını – sahip oldukları tek şey bu – denemek ve delmek için kullanabiliyorlar.
Bu sabah zaten en az dört ceset çıkardılar ve şimdi aşağıdan insan sesleri duyduklarını söyleyerek bağırıyorlar.
Bu ilde birçok insan unutulduğunu, yardım almadığını, hala yardım alamadığını düşünüyor.
Kalabalığın aç olduklarını, kalacak yerleri olmadığını, evleri, yiyecekleri ve en önemlisi şu anda yardım alamadıklarını söyleyerek süpermarketlerden birini yağmaladığını gördük.
Adana havaalanındayken, hızla dönüşmekte olan şeye yardım etmek için ülkenin dört bir yanından seyahat eden – çoğu gönüllü olan – personelle çalkalandı. Türkiye’nin yaklaşık bir asrın en kötü doğal afeti.
Birçoğunun, etkilenen çok sayıda kasaba ve köyde hâlâ ulaşmaya çalıştıkları akrabaları veya arkadaşları var.
Daha önce, salgından en kötü etkilenen bölgelerden biri olduğuna inanılan ve Suriye sınırına yakın Hatay’daki meslektaşlarına çılgınca telefon etmeye çalışırken İstanbul’da yaşayan bir doktorla birlikteydim.
“Onlara ulaşamıyoruz” dedi, “gerçekten endişeliyiz”.
Hatay’da meydana gelen depremler nedeniyle en az iki hastanenin yıkıldığı düşünülüyor.
Endişeli insanlar televizyon ve radyo haberlerine yapıştırıldı ve ölümlerin sayısı her saat artarken korku içinde izlediler. Kırk beş ülke şimdiden yardım teklif etti.
Türkiye’nin her birine ihtiyacı olacak.
Suriye sınırından etkilenenlere ulaşmak son derece karmaşık olacak.
Türkiye sınırında yaşayan pek çok kişi şimdiden birçok kez yerinden edildi.
On yılı aşkın bir süredir savaş ve yoksulluktan çok kötü etkilenen bir bölgede, bu bölge benzersiz bir şekilde savunmasız ve bu büyüklükteki bir felaketle baş edemiyor.