Türkiye ölülerini gömüyor – uyurken ezilen sevenleri.
Çocuklar, ebeveynler veya ortaklar olsun; buradaki kayıp çok büyük.
Güneydoğu’da Adıyaman’ın eteklerinde bir mezarlıkta. Türkiyeyas tutanların içeri akmasını izliyoruz.
Bir kadın bize Pazartesi günkü depremin kurbanı olan kızının bir fotoğrafını gösteriyor.
Resim: Adıyaman’da bir kadın kucağında bebeğiyle cesedi bulunan kızının fotoğrafını gösteriyor
Cesedi bulunduğunda bebeği kucağındaydı ve kocası da öldü – bir trajedide bütün bir aile yok oldu.
Türkiye depremi – en son: Erdoğan deprem tepkisinin ‘eksikliklerini’ kabul ederken ölü sayısı artıyor
Annesi, “Keşke ben ölseydim de çocuklarım yaşasaydı” diyerek bu acının dayanılmaz olduğunu anlatıyor.
Büyük bir bölümü yıkılan bu kentte keder yankılanıyor. deprem. İnsanlar, yardımın gelmesinin iki gün sürdüğünü ve bu sırada enkazın altındaki seslerin sustuğunu söylüyor.
Ceset torbaları mezarlığa gelmeye devam ediyor. Bir mezar kazıcı bize saatte 50 tane saydığını ve her gelişinde öfkenin arttığını söylüyor.
Yas tutan bir kadın lanetlendi Cumhurbaşkanı Erdoğan. Yeğeninin enkazdan yardım için yalvardığını duyduğunu söylüyor – asla gelmeyen yardım.
Image: Depremde ölenleri gömmek için mezarlar kazılıp dolduruluyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkesinin tepkisindeki “eksikleri” kabul etti ve normal operasyonların yeniden başladığını, ancak şehirdeki diğerlerinin hala haber beklediğini söyledi.
Yıkılan binaların olduğu sokaklardan geçiyoruz.
Devamını oku:
20.500’den fazla kişinin öldüğü doğrulandı
Enkazdan çıkarılan bebekler ‘umut tazeliyor’
Kurtarma operasyonunun temposu önemli ölçüde değişti
Kurtarma ekipleri, bükülmüş metal ve beton yığınlarının bazılarında, perişan haldeki akrabalar izlerken hâlâ kayıp olanları arıyor.
Mahmut Nedim Evli’nin yeğenlerinden altısı ve birçok komşusu ölü bulundu.
Ona ne kadar acı verici olduğunu, neden siteye geri döndüğünü soruyorum.
Image: Mahmut Nedim Evli’nin yeğenlerinden altısı ve birçok komşusu ölü bulundu
“Umut bizim yaşama biçimimiz. İnşallah burada bir can daha kurtarırız inşallah ve sonuna kadar bekleyeceğiz” diye yanıtlıyor.
Depremden dört gün sonra, daha fazla hayatta kalan bulma umudu hızla sönüyor ve şehir şimdilik ölülerinin yasını tutacak.
Ancak her yeni tabutla birlikte aynı soru tekrarlanıyor: “Yardım daha erken gelseydi, bu hayat kurtarılabilir miydi?”